Pazartesi, Aralık 24

Bayram Tatlıları 2 ...

Geçtiğimiz bayram yazımızda bir yakınıma Güllaç yapma sözüm olduğundan bahsetmiş ve size de süpriz yaparak bunu paylaşacağımı söylemiştim. Kısmet bu bayrama imiş. Güllacımızı yaptık ve bayram şekeri niyetine hediye götürdük el öpmeye gittiğimizde. Aslında iki tepsi güllaç hazırladım bu bayram biri evimize diğer ise hediye olan. Ev için yapılanda fındık ve nar, hediye olan da ise fıstık ve nar süsleme malzemelerimiz idi. Ben iki tepsi güllaç için 20 yaprak güllaç kullandım. Birini yuvarlak bir tepsiye diğerini ise dikdörtgen bir tepsiye hazırladım. İkisi de yiyenlerden tam not aldı benim favorim ise eve yaptığımdı maalesef. Diğeri de gerek görünüm gerekse de lezzet olarak güzeldi ama bana kalırsa daha güzel olabilirdi. Şimdi gelelim güllaçdaki püf noktalarımıza ben büyükçe bir tepsiye kullanacağım sütün tamamını boşaltıyor ve kullanacağım şekeri, biraz rendelenmiş muskat ve vanilya ekstrası ilave ediyorum. Sütü kaynatıyor ve bir miktar ılınmaya bırakıyorum. Daha sonra tek tek yaprakları bu süte bandırıyor ardından ıslanmış yaprağı tepsiye koyuyor üzerine de yine bir miktar süt gezdiriyorum. İç malzeme konulana kadar bu böyle devam ediyor, iç malzememze gelince benim güllaçlarımın içerisinde sakızlı muhallebi oluyor. Normalden daha sulu hazırladığım sakızlı muhallebiyi bu ara kata yayıyor ve üzerine fındık ya da fıstık ilave ediyorum. Ceviz kullanmıyorum çünkü rengini koyulaştırıyor. Güllacın bir başka püf noktası ise renginin beyaz olması. Bu işlemler bittikten sonra en son aşamada tepsinin kenarından bir tatlı kaşığından biraz fazla gülsuyu ilave ediyorum. Bugüne kadar tecrübe ile sabittir güllacdaki baskın gülsuyu esansını seven çok az kişiye rastladım. E bana kalırsa da gülsuyu olmadan güllaç yani güllü aş olmaz o nedenle hafif hissedilecek fakat rahatsız etmeyecek kadar gülsuyu mutlaka ilave ediyorum. Bir akşam muhakkak dinlendiriyor ve ertesi gün servis yapıyorum. Üzerinin süslenme şekli size kalmış. Yine bana göre narsız güllaç olmaz .

Bu hediye olarak götürdüğümüz güllaç.


Bu ise eve yaptığım .


Ve diğer bayram tatlımız Ayva Tatlısı. Nasıl yapıldığını çok araştırdım. Sonunda en uygununun deneme ve yanılma yöntemi olduğuna karar verdim. 10 adet büyükçe yarım ayva tatlısı için 1 kg şeker, iki dilim lohusa şekeri, bir bardak nar suyu ve karanfil benim malzemelerim. Şekerleri ayvaların içine dolduruyor, nar suyunu üzerlerine döküyor ve kısık ateşte yaklaşık 2 saat pişiriyorsunuz. Renk olarak beni tatmin etti, tadı da yiyenlerden tam not aldı.




Rüzgar Gibi Geçti ...

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Geçmiş bayramınız kutlu olsun efendim. Çok hızlı ve yoğun geçen bir seyahatin sonunda eve hasıl oldum. Aslında daha uzun kalmaya niyetim vardı fakat buradaki işlerimin yoğunluğu nedeniyle döndüm. Geçtiğimiz pazar uyandğımızda bir de baktık ki heryer kar. Bu havada evde hele de bizim Amerika da evde mutfakta vakit geçirmek çok keyiflidir. Lakin mutfağa girince biraz moralim bozulmadı değil. Hiç aleşveriş yapmadığımızdan yapmak istediklerimi gerçekleştirmem mümkün değildi. Ben de eldeki mevcut malzemelerle birşeyler yapmaya çalıştım. Kepekli poğaça ve hurmalı kekimsi birşey. Kekimsi birşey diyorum çünkü kabartma tozu olmadığını farkettiğimde (hem de bizim evde) çok geçti. Tadı süperdi onu söyleyeyim fakat tabii ki süngerimsi değildi. O gün aslında kahvaltıya misafir bekliyordum. Gelemeyeceği belli olduğu için kabartma tozu olmamasını çok umursamadım. Mangolu dondurma ile servis yapıldığında ise enfes birşey olmuştu. En kısa zamanda deneyerek tarifini yazacağım. Akşam çayımıza ve tabii sohbetimize arkadaşlarımın yaptığı enfes bisküvili pasta ve mango dondurmalı hurmalı tatlım eşlik etti.
İnanasınız gelmiyor biliyorum ama bunun dışında sadece iki akşam tarhana çorbası yaptım. Mutfağa girişim bundan ibaretti.


Pazartesi, Aralık 10

Bu sefer de birşey olmadı ve iki güzel salata ...



Bu sabah bir kaza geçirdim. Araba kullanmaya başladığımdan beri bu üçüncü kazam ve her seferinde birileri gelip yandan önden arkadan bana çarpıyor. En çok bunda korktum yalnız, İstanbul'u bilenler Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Avrupa'dan Anadolu'ya giriş kısmını bilirler. Levent katılımı ile gişeler arasında bir araç son sürat gelip bana arkadan çarptı. Ben kendimi unutup arkamda falsolar yaparak dönen aracı düşünüyordum o sırada. O kadar süratliydi ki bana çarptı ve dönmeye başladı. O trafikte bütün araçlar sağa sola kaçışıyordu çarpışmamak için. Tam bir can pazarıydı anlayacağınız. Sanırım ben kötüyüm, bu sefer de bir şey olmadı. Şaka bir yana açıkçası yarın sabah uzun bir yolculuğa çıkacağım ve iki gündür içimde bir sıkıntı vardı. Bununla geçmiş olsun inşallah.


Hafta başında böyle tatsız bir girizgah yapmak istemezdim ama ne yapalım. Siz eben iki güzel salata önereyim işi tatlıya bağlayalım.

Şimdilik hoşçakalın. Sevgiyle...


İlk salatamız Yoğurtlu Beyaz Lahana salatası.

İnce ince doğradığımız beyaz lahanaları bir tavada öldürüyor ve çok az haşlıyoruz.

Diğer yanda arzuya göre sarımsaklı ve/veya sarımsaksız yoğurdumuzu hazırlıyoruz.

Servis tabağına aldığımız lahanaların üzerine yoğurdumuzu yayıyor. Kırmızı biber, nane ve zeytinyağı ile tatlandırıyor ve süslüyoruz.





İkinci Salatamız Nar Ekişli Arpacık Soğan.

Yaklaşık 20 dk haşladığımız arpacık soğanlarımız soğurken; taze nane, maydanoz, taze soğan dan oluşan yeşilliklerimizi incecik doğruyoruz ve soğanlarımız ile harmanlıyoruz. Sumak, yağ, nar ekşisi ve tuz ile tatlandırıyoruz.

Pazartesi, Aralık 3

Sessizliğimin de Bir Sebebi Var ...

Mutfağa ve özellikle tatlılara ilgim hiç azalmış değil. Lakin bu aralar mutfaktan uzak durmam gerek. Geçenlerde ofise küçük bir fırın aldım ve şerefine de eldeki malzemelerle armutlu ve cevizli bir kek yaptım.
Bu da Zerrin'in Serpil'e geçmiş olsuna geldiğinde getirdiği muhteşem Peykek. Ben yaptığımda tarifini yayınlarım Şimdilik sadece bakmakla yetieneceğiz hepberaber.