Perşembe, Eylül 20
Bir Yıl Geçti Bile ...
Ya Şehr-i Ramazan Hoşgeldin !
Herkese Hayırlı Ramazanlar !
Çocukluğumdan beri bayılırım Ramazan ayına. Ne kadar mukaddes bir aydır. Klasik tabir ile eski ramazanların tadı yok hakikaten ama olsun böylesi de güzel. Ne yok ? Sahur vaktine kadar edilen sohbetler yok. Neredeyse her akşam misafir olduğumuz ya da bize misafir olunan akraba eş, dost yok. Habersiz gelen misafirlerle şenlenen, bereketlenen sofralar yok. Koca koca tepsilerde açılarak semt fırınlarına gönderilen börek ya da tatlılar yok. Camilerden canlı olarak semte verilen sesle kılınan teravihler yok. Eski evimizin balkonunda oturur, teravih bitene kadar dinlerdim. Teravih den dağılan kalabalığın coşkusu, sesi ve canlılığı yok. Bayram alışverişi, temizliği yok. Aslında saymaya başlarken bu kadar çok şey sayacağımı düşünmemiştim. Burada kesiyorum çünkü devam etmek istemiyorum. Yazdıkça yazacağım yoksa. Ailece mümkün olduğunca Ramazan'ı eski ramazanlar gibi yaşamaya çocuklarımıza da bu halini göstermeye çalışıyoruz. En azından hatırlarında kalsın diye. Son iki yıldır ramazan ayında Türkiye de değildim. Bu yıl da yarısından itibaren olmayacağım. Bu kısıtlı zamanda sevdiklerimle iftar yapmak için fırsat yaratmaya gayret ediyorum. Geçtiğimiz hafta sevgili Alpay'ın da doğumgünü münasebeti ile bizdeydik. Menümüz :
Tarhana Çorbası
Enginarlı Bezelye
İftariyelik
İçli Köfte
Örgü Milföy Böreği
Güveçte Et Yemeği (ncafe usulü)
Patlıcan Pilavı
Fırında Patates
Mevsim Salatası
Mayonezli Havuç Salatası
Közlenmiş Kırmızı Biber
Güllaç
Baklava
ve tabii ki Sevgili Oya'nın hazırladığı enfes pasta idi.
İş'te kareler...
Sevgilerimle,
Pazartesi, Eylül 10
Perşembe, Eylül 6
Cumartesi, Eylül 1
Aylardır Bu fotoğrafları Bekliyorum
Geçtiğimiz Mayıs ayında enişteciğimiz Cemal'in 40. yaşını kutladık. Bizim gözde haftasonu mekanımız Garipçe'de yapılan sabah kahvaltısı ile. Muhteşem bir bahar sabahı ve sonrası idi. Pastayı kendim yapmaya karar vermiştim. Elbetteki aksilikler peşimi bırakmayacaktı. Ama yılmadım ve burada gördüğünüz pastayı yaptım. Ben dahil herkes müthiş sevdi. Kremalı pasta olması özellikle tercih edilmişti. Aksilikler dedim ya öyle böyle değil. Ama aksilik olarak başlayıp daha sonra güzel bir anıya dönüştürdüğüm kısmı da paylaşmadan geçmeyeyim. Pastayı süslemeye gece saat 10 civarında başladım. O da ne. E ben bu pastayı neyin üzerine yerleştireceğim çok büyük. aradım taradım koca evde bu pastayı yerleştirecek bir şey bulamadım. Pastayı yerleştirmek için tasarladığım en büyüğünden Ikea tepsime ise kesinlikle sığmıyordu. Veeeeeeeeeee babamın resimleri köşeden bana göz kırptı. Tabii üzerinde çalıştıklarını aşırmadım. Ama eskiz olarak bir kenarda bekleyen ya da beğenmediklerini koyduğu dolabı açtım oradan aynı boyutta iki tuvali aldım ve alüminyum folya ile kaplayarak pastaları onların üzerine yerleştirdim. Pasta kesimi bittikten sonra bu folyoları sıyırıp resimleri Cemal'e hediye etmem ise büyük alkış aldı. Sağol Baba !
Diğer aksilik ise benim pastayı fotoğraflamak için fotoğraf makinamı aradığımda ortaya çıktı yoktu. İmdadıma Cemal'in kuzeni ve abisi yetişti. Gelin görünki bu fotoğraflar Eylül ayında elime ulaştı ben de size sunuyorum.
İyi ki doğdun Cemal !
Ben bu pastayı yerim NONO'm yapmış !
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)